“Esas önemli olan şey, soru sormaktan vazgeçmemektir.” A. Einstein
Bu sözden de anlaşılacağı üzere, Einstein bizleri soru sormaya ve sorgulamaya davet etmektedir.

Soru sormaya başladık diyelim, sorduğunuz bu güçlü sorular hangi temel özelliklere sahip?

1. Güçlü sorular, hakkında konuşmakta olduğunuz konudan ziyade, kişi odaklıdır.

Örneğin “Bu noktada tam olarak ne yapmak isterdin?”, “Burada önem verdiğin konu nedir?” gibi sorular sorulabilir.

2. Güçlü sorular, genellikle “Ne”, “Neden”, “Nasıl” gibi ifadelerle başlayan açık uçlu sorulardır.

“Ne” soruları, karşıdakinin hayal gücüne yöneliktir. “Nasıl” soruları ise analiz odaklıdır. Örneğin birine, “Kendine neden bu kadar çok yükleniyorsun” şeklinde bir soru sorduğunuzda karşıdaki kişi sorunu analiz etmeye çalışarak bir yanıt verecektir. “Kendine bu kadar yüklenmeyi bıraksan ne olurdu?” şeklinde bir soru sorduğunuzda ise konuya ışık tutabilir ve karşıdakinin sizi daha iyi anlamasını sağlayabilirsiniz.
3. Güçlü sorular meraklı olduğunuzu gösterir.
Güçlü sorular önceden belirlenmiş gibi bir tabloya sahip değildir. Bunun yerine, ilham vericidir.

Başarılı olmak istiyorsanız güçlü soru sormayı öğrenmeniz gerekir. Peki bu konuda neler yapabilirsiniz?

1. Açık uçlu sorular sorun. Cevabı yalnızca “evet” veya “hayır”dan ibaret olan sorular, kapalı uçlu sorulardır. Bu tür sorular tartışmaya yol açmaz ve hemen hemen hiçbir zaman içgörü sağlayamaz. Oysaki açık uçlu sorular sorarak daha ilginç içgörülere sahip olabilirsiniz.

2. Örneğin “Sonuçlardan memnun musun?” gibi bir soru yerine, “Elde ettiğin sonuçlara nasıl ulaştın?” diye bir soru sorabilirsiniz. Burada ilk soru yalnızca “Evet” veya “Hayır” ile yanıtlanabilir. Halbuki ikinci soru karşıdakini düşünmeye ve tartışmaya davet eder.

3. Çıkarımlar için dayanak oluşturun. Çıkarım ve tahminler konusunda herhangi bir fikriniz yoksa ve bunları anlayamıyorsanız, hatalı kararlar alma riskiyle karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle başa kendinize, sonra da çalışma arkadaşlarınıza “Bu senaryoyla ilgili nasıl çıkarımlarımız var?” şeklinde sorular sorabilirsiniz.

4. Ardından da daha anlamlı veriler elde etmek üzere bu çıkarıma dayalı olarak çeşitli sorgulamalarda bulunabilirsiniz. Tam da bu noktada insanlar aslında hata yapmaya başlayabilir. Mantık kusursuz gibi görünebilir ama dayanaksız çıkarımlar, sizi sadece hata yapmaya götürür.

5. Olayları tek bir açıdan dinlemeyin; mevcut diğer açıları da değerlendirin. Ortada bir olay söz konusu olduğunda olayı tek bir taraftan dinleyip bu tek taraftan verilen bilgilere göre davranmak kolay gelebilir. Fakat olayın kolayına kaçarak aldığınız bu risk, hatalı eylemlerle sonuçlandığında olaya tüm açılardan bakmama hatasına düşmemek için hayıflandığınızla kalırsınız. Bu hataya aslında çoğumuz düşmektedir. Önlemek için de mevcut her türlü seçeneği değerlendirmek yerinde olacaktır.

6. Takip niteliğinde sorular sorun. Her sorunun ardından yorum yapmak, çok yerinde olmayabilir. Bunun yerine herhangi bir yorumda bulunmadan dinlemek, ardından da etkili sorular sormak çok daha yerinde olacaktır.

7. Sessizlik sizi korkutmasın. Çoğumuz için ortamda sessizlik olduğunda gerginlik de baş göstermektedir. Böyle durumlarda sırf gürültü olması adına kendimizi bir şeyler söylemek zorunda gibi hissedebiliriz. Fakat bu sessizliği avantaja dönüştürmek de mümkündür. Çenenizi kapalı, kulaklarınızı açık tutun. Daha sonra mantıklı sorularla gelin.

8. İletişim kurduğunuz kişilerin iç dünyasına ışık tutan sorular sorun. Başkalarını yönlendirmek için en iyi yöntemlerden biri, onlara öğüt/tavsiye vermek yerine sorular sormaktır. Ancak bu şekilde içgörü sağlayabilirsiniz.

9. Gerçekler ve spekülasyonlar arasındaki ayrıma dikkat edin. Size bir öneride bulunduğunuz zaman gelebilecek “Nereden biliyorsun?” şeklindeki sorulara karşı hazırlıklı olun. Bu yüzden gerçeklerden ve kanıtlanmış verilerden yararlanın. Peki söz konusu soru sormak olduğunda ne yapmalı? Bu yöntemi tersten düşünün; birisi size herhangi bir öneri ile geldiğinde onun gerçekliğini sorgulayabilirsiniz. Örneğin niceliksel bir bilgi sunulduğunda “Bununla ilgili istatistiksel bilgiler var mı?” şeklinde bir soru sorabilirsiniz.