Kariyerinizi inşa ederken ilham kaynağınızın olması, çok büyük önem taşımaktadır. Hedeflerinizin, planlarınızın olması sizi elbet ileri götürecektir. Ancak ilhamınız, sizi yükseğe çıkaracaktır.
İlham yoksunluğunun bir domino etkisi vardır. Yükselmiyor, bir sonraki aşamaya geçmiyorsak aşağıda doğru kaymaya başlarız. İş ve projelerle meşgul olabiliriz, ancak ilham olmadığı takdirde hiç ilerlemeden aynı düzeyde kalmış oluruz.
İlham, birçok şekilde gelebilir. Başarı, çalışarak, bir model belirleyerek ve alışkanlıklara bağlı olarak kazanılır. Birini ilham kaynağı olarak gördüğünüzde arkasından yaptıklarını modellersiniz. Bu kişileri işe yaramış belirgin modeller görürsünüz.
İş sırasında sıklıkla projelere gömülmüş oluyoruz ve boğulmuş gibi hissediyoruz. İşten sonra ferahlamak istiyoruz, gerçekten bir ilham kaynağı arayacak enerji ve zaman kalmıyor. Ya da tam tersi şekilde işler duruyor, müşteriler azalmış oluyor. Yeni bir şeyler öğrenmek ve daha daha çok ilham kazanmak yerine bu kez bağlantı kurmak ya da iş aramak için tüm zaman ve enerjinizi ayırmış oluyorsunuz.
İlham aramak, spor yapmak gibidir. Vücudunuzu çalıştırmak yerine zihninizin “esnemesini” sağlayıp zihninize alıştırma yaptırırsınız. Zihninizi fırsatlarla doldurursunuz. Tıpkı spor yapar gibi haftalık ya da günlük olarak ilhamın içine dalmalısınız. Bunun için zaman ayırın, çünkü son derece önemlidir.
Size ilham verdiğini hissettiğiniz kişileri düşünün. Bu hafta bu kişiye bir kahve ısmarlayın. Hayatınız boyunca ilhamı yaşatın ve büyütün. Ne kadar çok ilham kaynağınız olursa o kadar büyürsünüz. Bu ilham kaynağı için günlük ya da haftalık olarak zaman ayırın. Zihninizi çalıştırın ve “esnetmeye” çalışın. İlham için hiç vaktiniz olmadığı takdirde kişisel ve mesleki açıdan büyümeye de vaktiniz yok demektir.
O zaman size soruyorum. İlham kaynağınız kim?