Standford’da yapılan çalışmalar sonucunda yürüyüşün yaratıcı düşünmeyi teşvik ettiği ortaya çıkmıştır.

İnsanların zihinsel olarak sağlıklı ve yaratıcı olabilmeleri için fiziksel olarak da daha aktif olmaları ve daha beslenmeleri gerekmektedir.

Hipocrates’in ünlü bir sözü vardır: ‘’Yürümek en iyi ilaçtır’’. Tarih boyunca, yaratıcı düşünürlerin her türlüsü, günlük hayatının bir kısmında yürüyüş yapmıştır. Standaford’da yapılmış araştırmayı okumanızı öneririrm.Araştırma, fiziksel aktivitenin yaratıcı düşünmeyi desteklediğini ortaya koymaktadır.

Marily Oppezzo’nun araştırması, Antik Yunanların gezginci okulları kurduğu zamanlarda öğrendikleri yürüyüş sırasında gerçekleştiğini ve Steve Jobs’ın önemli iş toplantılarını uzun bir yürüyüş ile gerçekleştirdiğini doğrular niteliktedir.

Marily Oppezzo, Standford Üniversitesi Eğitim Yüksekokulu’nda iken, çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 176 kişilik bir gruba yönelik 4 çalışma gerçekleştirmiştir. Oppezzo ve Schwartz, araştırmalarının sonucunda oturmak ya da bir tekerlekli sandalyede sürekli durmak yerine yürüyen bu insanların, yaratıcı düşünmeyi ölçen testlerde daha yaratıcı cevaplar vardığını keşfetmiştir.

Bu tür çalışmalar kapsamında yaratıcı düşünme ‘”sıradışı ancak yerinde fikir üretme” olarak tanımlanır. Örneğin, bir lastiği bir serçe parmak yüzüğü olarak ya da bir çakmak gazını çorba yapmak için kullanamazsınız. Fakat anlaşılması zor fikirler elde etmek için genel nesnelerin ve orijinal benzerliklerin birbirinin yerine kullanımını öne sürebilirsiniz. Yürüyüş yapan birçok insan, sürekli oturanların tam tersine daha yaratıcı olmaya eğilimlidir. Bu birçok toplum için geçerlidir.

İnsanlar yürürken çokça düşünme şansı elde eder, sağlıklı bir aktivite olduğu için düşünme üretken ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Birisinden yaratıcılığı arttırması için 30 dakika koşu yapmasını istemek birçok insan için pek de yaygın olmayan bir tavsiye olabilir. Sadece bir yürüyüş ile düşünceler kendinden akıp gider mi, yoksa yaratıcılığın da içinde bulunduğu bir süreç de var mıdır bu noktada?

Yukarıda bahsedilen çalışmada katılımcılar, ikinci testi çözerken ilk olarak yürüyüşten sonra oturdukları zaman daha az yeni fikirler ortaya çıkardıklarını belirtmiştir. Buna rağmen, oturan katılımcılara nazaran daha iyi bir performans göstermiştir bu kişiler. Öyle ki insanlar daha sonra oturduklarında yürüyüşün düşünme üzerinde görülür bir etkisi olmuştur bu çalışmada.

Bu konuda yürütülen başka bir deneye göre yürüyen öğrenciler, oturan kendilerine yöneltilen sorulara verdikler cevaplarda öğrencilere kıyasla iki kat daha yüksek performans göstermiştir. 40 öğrencinin katıldığı deneyde herkes iki farklı teste tabi tutulmuştur, öğrenciler iki gruba ayrılmıştır; her test için ayrı odalar kullanılmıştır. Bir grup otururken diğer grup koşu bandı üzerinde yürümüştür ve diğer grup önceden belirlenmemiş bir yolda dışarıda yürümüştür.

Sonuç: Yürüme Her Test Aşamasında Yaratıcılığı Harekete Geçirmiştir

Yürüyüşün yaratıcılık konusunda bir ilham kaynağı olup olmadığını görmek için belli kanıtların elde edilmesini sağlayan bu deneyleri kendi üzerinizde de gerçekleştirebilirsiniz.